Güneş sisteminde hiçbir örneği olmayacak şekilde, Ay’ın Dünya’ya hiçbir zaman göstermediği bir yüzü bulunuyor. Bu özelliği nedeniyle Ay’ın aslında yapay bir uydu ve hatta uzay gemisi olabileceği, Dünya’yı gözlemek için kullanıldığı, Ay’ın uzak yüzünde ise hala uzaylı üsleri olduğuna dair komplo teorileri var.
Ancak şimdi bu teorileri doğrulayabilecek bi resmi rapor ortaya çıktı. CIA’in 25 yıl önce Ay’da yaşam bulduğunu iddia eden bir dosyayı hükumete sunduğu anlaşıldı.
Peki, CIA Ay’a gitmeden bunu nasıl biliyordu? 1970’li ve 80’li yıllarda CIA, uzaktaki nesneler, olaylar veya insanlar hakkında bilgi algılayabildiklerini iddia eden kişilerle deneyler yaptı; bu sürece ‘uzaktan görüntüleme‘ adı verildi. ABD, bu deneyleri çok uzun yıllar sürdürdü ve milyarlarca dolar harcama yaptı. Bu deneylerden gelen bilgiler sayesinde Sovyetler Birliğin’e karşı ciddi istihbarat verileri elde ettikleri de düşünülüyor, ki bu verilerin gerçeği yansıtıyor olması nedeniyle projenin çok uzun yıllar devam ettiğine inanılıyor.
Bu deneylerden birinde, Ay’ın karanlık yüzünde, bir uzaylı üssü olduğunun da tespit edildiği söylenmiş.
Ben onları gördüm, onlar da beni gördü
Ancak konu göründüğünden daha da karmaşık. Gizli CIA üslerinde bu deneyi yapan psişik uzman, şok edici bir keşifte bulunmuş: Ay’ın yüzeyinde gizli bir komplekste çalışan kuleler, binalar ve insan benzeri uzaylılar var ve hükumetten veya askerler arasından bu bilgiyi zaten biliyorlar. Üstelik, bu uzaylılar, psişik uzmanın onları gördüğünü de hissettiler.
Rapora göre, ayda uzaylılara ait birkaç dev kule bulunuyor ve bunlardan biri New York’taki Birleşmiş Milletler binası büyüklüğünde.
Öte yandan bu iddialara dair bir kanıt hiçbir zaman “resmi” olarak bulunamadı ve bu CIA deneyi bir “fantezi” olarak anılmaya devam etti. Ancak 25 sene süren deneylerin, kanıtlanmış veriler elde etmeden bir fantezi peşinde devam ettirilmesinin zor olduğunu da hatırlamak gerekiyor.
