Ekonomi

Sahte Kimlikleri Önlemek İçin Doğrulama Cihazları Kullanılıyor

Doğrulama cihazları sayesinde kamu ve özel kurumlarda sahte kimliklerle yürütülen işlemler başlamadan tespit edilebilecek. 81 ildeki tapu müdürlükleri, noterlikler ve bankalarda kullanılan cihaz, çipli kimlik kartı ve kişinin parmak izlerini İçişleri Bakanlığı Nüfus Müdürlüğü veri tabanındaki bilgilerle eşleştirerek kişinin doğru kişi olup olmadığını sorguluyor. Kimliğin sahte olduğunun anlaşılması üzerine şüpheli kişi hakkında yasal işlem başlatılıyor.

Elektronik kimlik tespiti ile hem vatandaşların mağduriyeti önleniyor hem de kurumların kayıpları ve hukuka aykırılıkları önleniyor. 81 ildeki tapu müdürlükleri, Türkiye genelinde 300’e yakın noterlik ve bazı kamu ve özel bankalarda kullanılan yerli üretim kimlik doğrulama cihazı sayesinde dolandırıcılık işlemlerinin önüne geçiliyor.

Çipli kimlik kartı cihaza yerleştirilerek bilgi tabanındaki bilgilerle eşleştirilir ve ikinci doğrulama kişinin parmak izlerinin karşılaştırılmasıdır. Burada eşleşme doğrulanırsa kimlik sahibinin gerçek kişi olduğu doğrulanır. Bu cihazlar 81 ildeki tapu müdürlüklerinde, 300’e yakın noterde ve bazı kamu ve özel bankalarda kullanılıyor. Cihazlar bazı belediyelerde, ziyaretçi kabul noktalarında ve yeni sınav merkezlerinde kullanılmaya başlandı.

Burada amaç 80 milyon vatandaşımızın çipli kimlik kartlarının yanı sıra kart sahibinin parmak izlerinin de KVKK uyarınca elektronik ortamda doğrulanmasıdır. Cihaz, kimlik doğrulama ve kimlik doğrulama gerektiren tüm kurum ve kuruluşlarda kullanılabilir.

“Kimlik doğrulamanın gerekli olduğu tüm alanlarda kullanılabilir”

Projenin milli bir proje olarak başlatıldığını, tamamen yerli ve milli olarak yer aldıklarını belirten firmanın kurucu ortağı Ümit Yaşar Usta, “2000’li yılların başında TÜBİTAK ile başlatılan sağlık kartı projesi, Sahte kimliklerle yapılan işlemler, daha sonra yeni vatandaşlık kimlik kartları olarak geliştirilerek işletmelerince devam ettirildi. Böylece sadece SGK’da değil tüm kurumlarda parmak izi içeren çipli kimlik kartlarıyla dolandırıcılık işlemlerinin önüne geçilmesi hedeflendi. Bu sayede sahte kimlik ve bir işlemin yerine başka bir işlem yapılması durumu ortadan kaldırılmaktadır. Cihaz, kimlik doğrulamanın gerekli olduğu tüm alanlarda kullanılabilmektedir. Kamu kurumları “, bankalar, noterler, tapu müdürlükleri, sınav merkezleri bunlardan bazılarını oluşturmaktadır. Bu alanlardan” dedi.

“Yasadışı kümelenmelerin dolandırıcılık süreçlerini engelliyor”

Herhangi bir firma veya üreticiye bağlı olmayan cihazın, İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile TSE ve Nüfus Müdürlüğü kontrolünde belirli testlerden geçmesi ve güvenlik sertifikaları alması gerektiğini belirten Usta, “Tüm firmaların Belirlenen güvenlik şartlarını karşılayan cihazı yatırım yaparak üretebiliyoruz. Usta, cihazın ID ile yapılması gereken her türlü işlemin önüne geçtiğinin altını çizdi. “Bazen dolandırıcılık olayları yaşanıyor. Bu olaylar bazen kurumlar için maddi kayıplara yol açıyor, bazen de vatandaşlarımızı mağdur edebiliyor. Sahte kimliklerle yaşanan olaylar ulusal güvenliği de etkiliyor. Yasadışı grupların bazı banka hesapları açarak dolandırıcılık yapması gibi olayların önüne geçmek önemli. Sahte kimliklerle verilen cep telefonu limitlerinin bazı eylemlerde kullanılması da bu kapsamda, “Bu anlamda yerli ve milli kaynaklarla geliştirilen kimlik doğrulama cihazlarının yaygınlaşmasını istiyoruz” dedi.

“Kimlik doğrulamada dünyaya örnek olabiliriz”

Türkiye’nin çipli kimlik kartı kullanımında dünyadan farklı olduğunu belirten Usta, bu teknolojinin başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilebileceğini belirterek, “Çipli kimlik kartları sadece Türkiye’de bulunmuyor. Kullanılıyor. Dünyanın tüm ülkelerinde Türkiye bu konuda çok ileri gitti. Projenin en önemli ayağı Tüm vatandaşların bu çipli karta sahip olması. Şu anda 80 milyona yakın vatandaşın çipli kartı var. Çipli kartlara geçişin olacağını düşünüyoruz. 2024 yılı sonuna kadar tamamlanacak ve eski kağıt kimlikler artık kullanılmayacak. Türkiye bu noktada bu sisteme hızlı bir şekilde uyum sağlarsa diğer ülkelere örnek teşkil edecek. Yazılımımızı uyarlayarak “Mevcut cihazlarımızı Türkiye’de kullanılabilir hale getirebiliriz” Avrupa ve diğer ülkeler. Ülkemizde bu segmentin gelişmesi, yeni Ar-Ge faaliyetlerine olanak tanıyacak ve uluslararası pazarda birçok fırsat sağlayacaktır” dedi.

Cihazın üretildiği teknoloji kadar sahteciliği önleme özelliği de dikkat çekiyor. Vatandaşların kişisel bilgilerini korumayı amaçlayan cihaz, herhangi bir yazılımsal veya fiziksel müdahale durumunda kendi kendini imha ediyor ve kullanılamaz hale geliyor. Cihazın en önemli özelliğinin güvenilir uç nokta cihazı olması olduğunu vurgulayan Usta, “Her türlü müdahaleye karşı korunuyor. Kapakları fiziki olarak açmaya çalıştığınızda ya da içindeki donanım ve yazılıma müdahale ettiğinizde cihaz bunu algılıyor. içindeki ilgili yazılım ve anahtarların silinmesiyle kullanılamaz hale gelir. Bu cihazın bulunduğu her yerde.” “Bu noktada kimliğimizi bu cihazlara yerleştirip huzur içinde doğrulayabiliyoruz.” – İSTANBUL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu